Nazan İnan

Uzun Yillar Otesinden

Lütfen lisanınızı seçin.
 
 
  21/04/2010 - Nazan İnan


UZUN YILLAR ÖTESİNDEN

Uzun yıllar ötesinden, hatırını sorayım mı?
Sana gönül bahçesinden, bir demet gül vereyim mi?
   
 

      
    Yeni yeni sorularım vardı cevaplayamadığım… Anlam arayıp, bulamadığım… Hayat, hep yeni yolların açılımıdır önümüze. Her açılımda da seçim gerekir. Artık bilerek yapmak istiyordum seçimleri, rastgele değil! Bütün gece aramış, bulamadan sabahlamış, gündüz de hiç uyumadan güne devam edip, akşam üzerini etmiştim. Artık uykusuzluğa dayanamayıp biraz kestirmeyi düşündüğüm sırada çaldı telefonum.


                          
     Çok sevdiğim değerli bir dostum; “Sabahtan beri seni arıyorum, fazla bir konser biletim var ve bir saat kaldı çıkmamıza.” diyordu. Uykusuzluğa yenilip reddecekken, ağzımdan; “Ne konseri?” sorusu çıkıverdi birdenbire. Türk Sanat Müziği Konserine hayır diyemezdim. Apar topar hazırlandım, buluştuk. Dostumun dostları da vardı, birlikte izleyecektik. Konser öncesi sohbette, dağılıp gitti uykusuzluğum.
 
     TOÇEV yararına düzenlenmişti konser. Amacı da, niyeti de hayırlıydı.
 
     Doğan Tanyer, dostumun üniversite arkadaşıymış. Ben, adını da, sesini de ilk kez duyuyordum. Yılların seslendirme ustası, Jeyan Mahfi Ayral’ın yıllar öncesine götüren sohbetiyle sunulan  tiyatral bir konser. Titiz bir emekle, özene bezene hazırlanıldığı o kadar belli ki, hiçbir ayrıntı ihmal edilmemiş. Sahnenin bir köşesindeki dekordan sohbete başlayıp, zamanda yolculuğa çıkartan ve nice geçmiş ses üstadlarını yad ettiren Ayral hanımefendinin sözünün bittiği yerde sahneye giren berrak bir ses! Işıklı bir yüz!
 
     An’ın mükemmeliği sizi içine almasında gizlidir. Ne kadarınızla mevcutsanız an’da, o an o kadar değerli, o kadar önemlidir. Tüm varlığımla konsere dahildim, başından sonuna kadar. Üstelik sadece ben  değil,  bütün salon “an” da birdik!
 
      O kadar bütünleşmiştim ki an’la, başka hiçbir düşünce yoktu zihnimde. Bir gece önceki uykusuz sorularım, aradığım cevaplar sanki bir başka  varlık düzleminde benden çok ayrı bir yerlerde kalmıştı.  Konserin sonlarına doğru bir anda, berrak gökyüzünde aniden çakan şimşek gibi doğdu içime cevaplardan biri. Cevap oradaydı! Benim o gece orada olmam gerekiyordu. Dostumun fazla biletinin olması, beni davet etmesi, tam reddecekken geliyorum deyişim, hepsi İlahi bir senaryonun ayrıntıları gibi göründü gözüme o anda. Böyle anlar, o kadar hassas, o kadar tanımlanması zor, o kadar insanın derinlerini titreştiren anlardır ki. Karanlıktaysan aydınlık sunulur önüne er ya da geç. Arıyorsan, bulursun. Görmek istiyorsan başka başka sahnelerle gösterilir görmek istediklerin. Yeter ki iste!
 
     Gerçek bir ziyafetti Tanyer’in  yaşattığı. Sahneden yansıyan sevimli yüzü sanki çok uzaklardan tanıyordum. Cevabımı bulmama vesile olmuştu bu gece, burada ilk kez gördüğüm bu tanıdık ışıklı yüz. Konser sonrası kendisiyle tanışıp, tebrik etmeyi düşündüğüm sıralarda yaşandı talihsiz olay.
 
     Bu talihsizliği yaşatan tanınmış ismi, biriktirdiği senelerin fazlalığını göz önünde bulundurarak hoşgörüye dahil etmeli diyerek, bu isimle birlikte gelen yakınlarını; bu mükemmel emeğe hak ettiği saygının, değerli Tanyer’in  tek ödülü olan alkışlarının, sahnenin, saz heyetinin rızasız alınmasını engellemedikleri, kayıtsız kaldıkları için kınamamak elde değil.
 
     Neyin, ne zaman, neye vesile olacağını bilemiyoruz. Hayırsız, üzücü, olumsuz gibi görünen herhangi bir oluşun da ne gibi bir hayra vesile olacağı da bilinemiyor.
 
      Biliyorum üzüldünüz o gece sayın Tanyer. Bu yazıyı sadece bu nedenle yazmak istedim. Bilin ki, bir gönülde nasıl büyük bir hayra vesile oldunuz ve o gönül doya doya, kana kana alkışladı sizi. Hiçbir talihsizlik engel koyamadı alkışlarına. Uzun yıllar ötesinden, gönül bahçenizden verdiğiniz gül bir gönüle ulaştı!  Ve bilin ki, o talihsizlik gibi görünenin de mutlaka size dönecek bir hayrı vardır, siz görseniz de, görmeseniz de. Ama emin olun, hiç ummadığınız bir yerde ve zamanda İlahi Senaryo’nun şimşeği size de bir anda çakıp aydınlatacaktır bu talihsiz olayın ardındaki size ait olan güzelliği.
 
     Bir kez daha tebrik etmek istiyorum o güzel geceye tüm emeği geçenleri. Ve bir kez daha alkışlıyorum, bütün gönlümle.

Ziyaret etmek isteyenler için: http://www.dogantanyer.com/
                                        ≈≈
 
 
         
 
Müzik: Zeki Müren-Uzun Yıllar Ötesinden
 
 
 


               

"İnsanın bireyselliği 
yoktur. Bir tek büyük
BEN sahibi değildir,
birçok kendini Ben sanan
Ben'lere bölünmüştür.

Bunlardan her biri
yönetimi ele aldığında
kendinin asıl Ben olduğunu,
yani efendi olduğunu sanır
ve diğer benlere ait
en ufak bilgisi olmaz.""



G.I. Gurdjieff 

            
Ana Sayfa
E-Mail
Arkadaşına Gönder
Sitemin herhangi bir kurum, kuruluş, cemaatle bağlantısı yoktur. Kitap satışı, kitap veya yayınevi reklamı amacı taşımamaktadır. Bilgilendirme, bilgi paylaşımı, okumaya yönlendirme amacıyla tasarlanmıştır. İzin almak ve Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol